Afrika'da Fransa'nın bıraktığı boşluğu Türkiye, Rusya ve Çin'in doldurabileceği belirtiliyor
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Bölge Çalışmaları Enstitüsü Afrika Çalışmaları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elem Eyrice Tepeciklioğlu:- "Gabon'da ve bölgede artan Fransız karşıtlığı var. Buna rağmen Fransa, hala Gabon gibi eski sömürgelerinin en büyük ticari ortaklarından. Bu sebeple bölgede varlığı da yokluğu da en çok tepki çeken ülkelerin başında geliyor"- "Afrika'da yükselen Fransız karşıtlığı nedeniyle güç boşluğu oluşuyor. Rusya bu boşluğu doldurmakta istekli fakat bölgede çok etkin bir a
ŞULE ÖZKAN - Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Bölge Çalışmaları Enstitüsü Afrika Çalışmaları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elem Eyrice Tepeciklioğlu, Afrika'daki eski Fransız sömürgelerinde son dönemde artan darbelerle ilgili, "Afrikalılar nezdinde alternatif dış güçler Batılı ülkeler olmayacak, Rusya, Çin, Hindistan veya Türkiye gibi ülkeler olacak. Bu sayede eski Fransız sömürgeleri, Fransa'ya tek seçenek olmadığını gösterme şansını yakalayacak." dedi.
Tepeciklioğlu, AA muhabirine, eski Fransız sömürgesi Batı ve Orta Afrika ülkelerinde art arda gerçekleşen darbeleri değerlendirdi.
Orta Afrika ülkesi Gabon'da 30 Ağustos'ta bir grup askerin yönetimi ele geçirdiğini duyurmasıyla eski Fransız sömürgesi ülkelerdeki darbeler silsilesine yenisinin eklendiğine dikkati çeken Tepeciklioğlu, "Gabon'da ve bölgede artan Fransız karşıtlığı var. Fransız liderlerin üstten bakan üslubu eleştiriliyor. Buna rağmen Fransa hala Gabon gibi eski sömürgelerinin en büyük ticari ortaklarından. Bu sebeple bölgede varlığı da yokluğu da en çok tepki çeken ülkelerin başında geliyor." diye konuştu.
Tepeciklioğlu, Rusya'nın doğal kaynakları ve silah satış potansiyeli açısından Afrika'daki etkinliğini artırmak istediğini ancak Ukrayna savaşı nedeniyle önceliğinin bölge olmadığını kaydederek, şöyle devam etti:
"Afrika'da yükselen Fransız karşıtlığı nedeniyle güç boşluğu oluşuyor. Rusya bu boşluğu doldurmakta istekli fakat bölgede çok etkin bir aktör değil. Rusya'nın soğuk savaş döneminde kıtadaki en aktif ülkelerden olmasının yanı sıra sömürgecilikle ilişkilendirilmemesi büyük avantaj. Fakat Rusya, bölgede özel güvenlik şirketleri aracılığıyla etkinken şu an Ukrayna krizi gibi başka öncelikleri var. Bu yüzden kaynaklarının çok büyük kısmını oraya aktarmak zorunda."
- "Bölgede dış politika aktörlerinin çeşitlendirilmesi lazım"
Afrika'da peş peşe gerçekleşen darbelere ve artan Fransız karşıtlığına bakıldığında, halkın özgürlük arayışında olduğunun ve sömürge olmaktan kurtulmak istediğinin anlaşıldığına işaret eden Tepeciklioğlu, şunları aktardı:
"Afrika'da dış politika açısından önemli aktörler olabilir ama onlara bağımlı kalmak bölge ülkeleri için iyi değil. Rusya'nın pek çok Afrika ülkesinde Sovyetler Birliği'nden kalma silahları var. Bu da Rusya ile bölge ülkeleri arasında bağımlı ilişki oluşturuyor. Çünkü bu silahların modernizasyonu, yedek parça temini, ordunun silahları kullanabilmesi için eğitilmesi gibi konularda Rusya'ya bağımlılık söz konusu."
Tepeciklioğlu, Fransız karşıtlığının yükselişe geçtiği Gabon gibi ülkelerde alternatif dış güç olarak Batılı ülkelerin görülmeyeceğinin altını çizerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Afrikalılar nezdinde alternatif dış güçler Batılı ülkeler olmayacak, Rusya, Çin, Hindistan veya Türkiye gibi ülkeler olacak. Bu sayede eski sömürgeler, Fransa'ya tek seçenek olmadığını gösterme şansını yakalayacak. Dış ticaret ortaklarını çeşitlendirmek ekonomik anlamda çok önemli. Fransa, Afrika'nın doğal kaynaklarına muhtaç, fakat bu ülkeler kaynaklarını satmazsa yeni alternatifler bulmak zorunda kalacak."
Fransa'nın, Afrika'da yönetimleri değiştirerek bölgede yeniden güçlenmeyi planladığı iddialarına değinen Tepeciklioğlu, "Gabon'da 30 Ağustos'ta gerçekleşen darbeden önce iktidardaki Bongo ailesiyle Fransa arasında anlaşmazlıkların olduğu biliniyor fakat darbenin herhangi bir dış güç tarafından desteklediğine dair henüz kanıt yok. Ordu uygun koşullar oluştuğu için yönetime el koymuş gibi duruyor." görüşünü paylaştı.
- "Gabon'da halk ordunun yönetime el koymasını sevinçle karşıladı"
Tepeciklioğlu, Gabon'da 1967'den bu yana Bongo ailesinin iktidarda olduğunu ve 2009'da hayatını kaybeden Omar Bongo'nun yerine oğlu Ali Bongo'nun geçtiğini hatırlatarak, "Ordu darbe yaparken, uzun yıllardır iktidarda olan hükümetin artık halkı temsil etmediği, yolsuzluklara karışmış kötü bir yönetim olduğu ve ülkede gelir adaletsizliğinin yaşandığını gündeme getirdi. Bu şartlar da ordunun yönetime el koymasını kolaylaştırdı." diye konuştu.
Ali Bongo'nun üçüncü kez cumhurbaşkanı seçilmesinin halk tarafından sevinçle karşılanmadığını belirten Tepeciklioğlu, sözlerini, "Halk mevcut iktidara güvenmiyordu. Ali Bongo'nun üçüncü kez cumhurbaşkanı seçilmesi protesto edildi ve ülkede ordunun yönetime el koyması çok büyük sevinçle karşılandı." şeklinde tamamladı.
Sudan, Mali, Burkina Faso ve Nijer'in ardından Gabon'da 30 Ağustos'ta tartışmalı seçim sonrası ordu yönetime el koyduğunu açıklamıştı.
Ali Bongo Ondimba, 26 Ağustos'ta yapılan cumhurbaşkanı seçimini üçüncü kez kazanmıştı.
"Kurumların Geçişi ve Restorasyonu Komitesi" (CTRI) isimli askeri yönetim, seçimin iptal edildiğini ve ülke sınırlarının kapatıldığını duyurmuştu.
CTRI liderliğine Cumhuriyet Muhafızları Komutanı General Brice Oligui Nguema'nın getirildiği bildirilmişti.
Bongo ailesi, 56 yıldır Gabon'u yönetiyordu.
Kaynak:
Bu haber toplam 182 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.