Adıyaman Kentsel Dönüşüm Toplu Temel Atma ve Hastane Farklı Seviyeli Kavşağı Açılış Töreni

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, 190 bin civarında vatandaşın yerinde dönüşüm için müracaat ettiğini söyledi.

Bakan Özhaseki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da video konferansla katıldığı Adıyaman Kentsel Dönüşüm Toplu Temel Atma ve Hastane Farklı Seviyeli Kavşağı Açılış Töreni'nde, bugün burada bir taraftan temel atma törenleri bir taraftan da açılışlar yapacaklarını ifade etti.

Kamu eliyle devlet olarak yapabilecekleri ne varsa yaptıklarını belirten Özhaseki, hayırseverlerin de büyük bir gayret içerisinde olduklarını, bugün 5 bin konut ve iş yerinin temelini atarken bunun 2 bin 600'ünü hayırseverlerin, 2 bin 400'ünü de devletin yaptığını dile getirdi.

Geçici bir dünyada yaşadıklarını vurgulayan Özhaseki, inanan insanlar olarak bu dünyadan güzel işler yapıp ondan sonra ayrılmak gerektiğini anlattı.

Kahramanmaraş merkezli depremleri "Bin yılın afeti" olarak nitelediğini dile getiren Özhaseki, binlerce binanın yıkıldığını ve hasar aldığını, hasara uğrayan, zarara uğrayan insanların sayısının da 14 milyon olduğunu söyledi.

​​​​​​​Özhaseki, depremin ilk saatinden itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, bütün devlet görevlilerinin, belediyeler ve 85 milyon vatandaşın üzerine düşeni yaptığını söyledi.

Yaklaşık 850 bin bağımsız birimi devlet olarak yapacaklarını dile getiren Özhaseki, şöyle devam etti:

"Neredeyse 5 veya 6 şehri sıfırdan yapıyoruz demektir bunun manası. Şu ana kadar 190 bin civarında konutlarımızın ihalesini yaptık, onlar başladı. Başladığından itibaren zaten bir sene içerisinde inşallah teslim edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın sözü de 320 bin civarında konutun bir sene içerisinde bitirilip hak sahiplerine verilmesi. Niye bu kadar çırpınıyoruz? Bir sene içerisinde niye bu kadar didinip uğraşıp terleyip hak sahiplerine evlerine oturtmaya gayret ediyoruz? Şundan dolayı, şu anda bile 1 milyon 900 bin insanımız evlerinin dışında, yani kendi evlerinde oturamıyorlar. Konteyner kentlerde kalanlar var, 500 bin civarında. Yurtlarımızda, sosyal tesislerimizde kalanlar var, 75-80 bin civarında. 325 bin aileye de şu anda kira yardımında bulunuyoruz. Oradaki insanlarımızın sayısı da 1 milyon 300 bin civarında. Sayın Cumhurbaşkanımız da biz de o 1 milyon 900 bin insanımız evlerine dönünceye kadar sağlıklı yapacağımız konutlarda oturuncaya kadar uyku uyumayacağız, tatil yapmayacağız, gece gündüz demeden çalışacağız. İnşallah önce onları oraya yerleştireceğiz."

Belediyelere bile ne hibe ne de kolay kolay kredi verdiklerini dile getiren Özhaseki, bu yükün altından kalkacaklarını söyledi.

Bakan Özhaseki, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ne söz vermişse onların hepsini yerine getireceklerine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir taraftan da sizler biliyorsunuz yerinde dönüşüm projesi başlattık. Özellikle deprem bölgesindeki belediye başkanlarımızı bakanlığımıza davet ettik. Hangi partili olursa olsun, hiç önemli değil kendileriyle sohbet ettik. Bu yerinde dönüşüm projesini anlattık ve bunun adeta bir mecburiyet olduğunu da söyledik. Neden bir mecburiyet? Şundan dolayı. Bulduğumuz yerler nihayette şehirlere biraz uzak yerler. 5 kilometre, 7 kilometre, 10 kilometre gibi uzakta yerler. Adıyaman'da biraz yer bulabildik ama Hatay'da bulmak neredeyse mümkün değil. Bir taraftan rezerv alan bulmak gibi bir zorluğumuz var. Bir taraftan da şehirlerimizi bu yaşayan kadim memleketlerimizi dışarıya taşıyamayız."

- "Şehirlerimizi bir an önce canlandırırız"

İnsanların doğdukları, büyüdükleri, alışveriş yaptıkları, hatıraları olan ve merkezlerden de ayrılmak istemediklerini vurgulayan Özhaseki, şöyle devam etti:

"Böyle olunca adeta yerinde dönüşüm bir mecburiyet olarak bizim önümüzde duruyor. Bu projeyi de başlattık. Şu ana kadar biraz önce baktım ben. 190 bin civarında vatandaşımız yerinde dönüşüm için müracaat etmiş. Aslında 190 bin vatandaşımız 250-300 bini de temsil ediyor. Çünkü apartman içerisinden yarısına kadar vatandaşımız müracaat ettiğinde biz tamamını oradan istifade ettireceğiz ve işe başlayacağız. İlk etapta 500 bin lira hibe ve 800 bin liraya kadar da kredi vereceğiz. İş yerleri için de 250 bin lira hibe, 500 bin liraya kadar kredi vereceğiz. 2 yıl hiç ödeme olmayacak sonra da 10 sene içerisinde sıfır faizle geri ödemesini isteyeceğiz. Ev yapılıncaya kadar destekleyeceğiz. Yani bir ev için eğer 150 metre civarındaysa 1 milyon 300 bin lira parayı vereceğiz. Sonra da evine otururken diyeceğiz ki bunun yarısının bize senedini ver. Ne kadar verecek? İki sene sonra başlayacak, 10 sene boyunca sıfır faizle neredeyse çok düşük fiyatlarla ev kirasının yarısı kadar bir rakamla herkes evlerine oturmuş olacak. İnşallah herkes bunlardan istifade eder de bu projeyle birlikte biz şehirlerimizi bir an önce canlandırırız."

- "Vatandaşımız yeter ki evini yerinde yapmak istesin"

Desteklerin sadece bununla kalmadığını vurgulayan Özhaseki, "Eğer bir müteahhit gruba verecekseniz vatandaşlara seslenerek söylüyorum bunu. Biz burada tip sözleşmeler vereceğiz. Hazır zaten dönüşüm ofislerimizde var. Müteahhitle evde oturan vatandaşlar 3, 5, 7 kişi, kaç kişiyse o tip sözleşmeyi imzalayarak işe başlasınlar diye. Eğer vatandaşlarımız tip projeyi istiyorlarsa 100 metrelik, 110, 120, 140, 150, 160 metrelik tip projelerimiz de var. Statik hesabı yapılmış, çözümlemesi tamam. Elektriği, mekaniği, her şeyi hazır olan projeleri de vereceğiz. Normalde bir vatandaşımız belediyeye gitse ruhsat alacak olsa harç, pul, vergi vesaire falan yatırır ya onu da istemiyoruz, öyle bir masraf da olmayacak. Ayrıca yapı denetim firmaları haliyle para isterler, yapı denetim işinin masrafını da biz devlet olarak üstleniyoruz. Yani vatandaşımız yeter ki evini yerinde yapmak istesin. Onun öncesinde inşaat başlamadan önceki ne kadar masraf varsa hepsini biz üstleniyoruz ki bunlarda herhalde bir daire için 150-200 bin liradan aşağı değil bunların hepsinin de masrafını biz üstlenmiş oluyoruz. Yeter ki vatandaşlarımız bir an önce gelsin işe başlasınlar. Efendim müteahhit yarıda bırakıp giderse ne olacak? Kendisi bilir, istiyorsa gitsin. Zaten biz hak ediş karşılığı para veriyoruz. Gelip TOKİ'miz tamamlayacak onları da. Endişeniz olmasın diye söylüyorum. TOKİ ne kadar yarım kalan inşaat olursa ki olacağını zannetmiyorum. Bu işlere de başlamış olacak." ifadelerini kullandı.

Rezerv alanları dışarıda yaptıklarına değinen Özhaseki, bu projeyle birlikte şehirde hayatın normalleşmeye başlayacağını ifade etti.

- "Sıfır tolerans kullanacağız"

Bakan Özhaseki, 4 kırmızı çizgilerinin olduğunu, bundan taviz vermeye niyetlerinin olmadığını aktararak, şunları kaydetti:

"Birincisi fay hatlarının geçtiği yerlere asla bundan sonra yapı yapılmayacak. Çünkü fay hatlarının geçtiği yerlere çelikten bile bina inşa etseniz aşağıdan öyle bir enerji geliyor ki sizin kalın çeliklerle yaptığınız evi bile yıkıyor. Tek katlı iş yeri yaptın, onu bile yıkıyor. Bazen açılıyor, içine bile alıyor. O yüzden fay hatları çevresinde altmış beş metre kadar bir alan kesinlikle boş bırakılacak, yeşil alan olarak tutulacak. Orada herhangi bir şekilde yapı yapılmasına izin vermeyeceğiz. İkincisi zemin sıvılaşması olan yerler. Bazı yerdeki vatandaşlarımız bu uyarılarımıza rağmen bazen protesto ederek bazen ısrarla buralara ev yapmak istiyorlar. Arkadaşlar herhalde böyle bir şeyde ısrar resmen delilik olur. Yarın bir gün başlayacak olan, başımıza gelecek olan bir felakete kapı açmak olur. Yeniden dizlerimize vurmak ve ağlamak olur diye düşünüyorum. Böyle bir deliliğe girmenin herhalde hiç gereği yok diye düşünüyorum. Üçüncüsü dere ağızlarında, kumsal bölgelerde, özellikle yataklarının olduğu yerlerde, dere yataklarının olduğu yerlerde de biz hiçbir şekilde imara açmaya izin vermeyeceğiz. Bir de işler yapılırken bundan sonra inşaat işi yapıldığında sıfır tolerans kullanacağız. Mimarlık hesaplarımıza başlayacağız, mühendislik hesaplarıyla devam edeceğiz. Uygulama safhasında asla taviz vermeyeceğiz. Bundan sonra inşallah sıfır tolerans prensibiyle de hareket etmeye devam edeceğiz ve evlerimiz yapılırken ruhsattan başlayarak mesken safhasına kadar her bir aşamada birebir denetleyerek bunları yapmaya çalışacağız."

Bakan Özhaseki, şehir merkezlerini de bakanlık olarak kendilerinin yapacağını söyledi.

- "Güçlendirmeyle uğraşmayın"

Orta hasarlı binalara da değinen Özhaseki, şu ifadeleri kullandı:

"Orta hasarlı binalarla ilgili de değerli arkadaşlar kanunen orta hasarlı binaya sahip olan vatandaşlarımız gidip bir rapor alarak sonra belediyesine projeyi takdim edip veya bizim dönüşüm ofislerimize güçlendirme yapabilirler, bunda bir sıkıntı yok, kanuni mevzuatta da böyle söylüyor. Ancak naçizane bana sorarsanız, 30 yıldır belediye başkanlığı yapan, bakanlık yapan, bu işlerle uğraşan bir kardeşinize eğer soruyorsanız güçlendirmeyle uğraşmayın, bu binalar yorulmuş binalar. Üzerinden büyük depremler geçti, arkasından binlerce artçıya muhatap oldu ve o binalar iyice yorgun, yeni bir depreme dayanabilecek binalar değil. Şu anda Sayın Cumhurbaşkanımızın da talimatıyla bizler bir prensip kararı aldık, eğer orta hasar sahipleri derlerse ki 'bizi de ağır hasarlı gibi görün, biz de yıkalım, biz de şu avantajlardan istifa edelim, işe başlayalım', başımızın üstüne. O vatandaşlarımızın hepsi de bundan sonra güçlendirmeyle falan uğraşmasınlar, gelsinler burada bize müracaat ederek inşallah evlerinin sağlıklı bir şekilde yapsınlar."

Bu felaketi bir fırsata dönüştürmeleri gerektiğine vurgulayan Özhaseki, şehirleri yeniden inşa ederken eski alışkanlıklarla değil daha sağlam, güvenilir binalar yapmak istediklerini vurguladı.

Bugün 8 farklı noktada temel atacaklarını ve yerinde dönüşümü de burada başlattıklarını aktaran Özhaseki, bunları en kısa süre içerisinde bitirerek, hak sahiplerine vereceklerini söyledi.

Bakan Özhaseki, AK Parti iktidarı olarak 21 yıllık iktidarları döneminde ne söz vermişlerse hepsini yerine getirdiklerini, depremin ilk saatlerinden itibaren bugüne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ne demişse onların hepsini yerine getireceklerini kaydetti.

Özhaseki, bir bakan yardımcısını sadece deprem bölgesi için görevlendirdiklerini sözlerine ekledi.