Adalet Bakanı Tunç, Samsun Adli Tıp Kurumu hizmet binasının temel atma töreninde konuştu:
"Yaptığımız değişiklikler Anayasamızdaki vesayetçi ruhu azalttı ama tamamen ortadan kaldırmaya da yetmedi. Anayasamızda bugüne kadar yapılan değişiklikler madde sayısından daha fazla"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Yaptığımız değişiklikler Anayasamızdaki vesayetçi ruhu azalttı ama tamamen ortadan kaldırmaya da yetmedi. Anayasamızda bugüne kadar yapılan değişiklikler madde sayısından daha fazla." dedi.
Tunç, İlkadım ilçesi Kuşçulu Mahallesi'ndeki Samsun Adli Tıp Kurumu hizmet binasının temel atma töreninde, Samsun'un uzun yıllar beklediği hizmete 500 günden daha kısa süre içinde kavuşacağını söyledi.
Adaletin, haklıya hakkını vermek olduğuna işaret eden Tunç, adaletin tam anlamıyla tesis edildiği yerde insanın, ailenin ve toplumun güçlendiğini, toplumun güçlenmesinin de devleti güçlü yaptığını dile getirdi.
Adaletin devletin ve mümkün temeli olduğunu vurgulayan Tunç, "Adaletin tesisi de hukuk devletiyle mümkündür. Hukuk devletinin de bağımsız ve tarafsız yargıyla mümkün olduğu tartışmasızdır. O nedenle yargımızın bağımsız ve tarafsızlığı noktasındaki güçlü yapısını sürdürmeye devam edeceğiz. Vatandaşlarımızın adalet hizmetlerinden en güzel şekilde faydalanabilmeleri, adil, etkin işleyen bir yargı sistemi için 21 yıldan bu yana önemli mesafeler aldık. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığıyla ilgili eleştiride bulunanların öncelikle geçmiş Türk hukuk tarihini hatırlamalarında fayda var. Yargımızın değişik zamanlarda nasıl sınavlar verdiğini ya da veremediğini, yargının geçmişte nerelerde durduğunu, 12 Eylüllerde, 27 Mayıslarda, 28 Şubatlarda yargı tarafsızlığından, bağımsızlığından bahsedilip bahsedilemeyeceğini vicdanı olan herkes takdir eder." diye konuştu.
Tunç, "15 Temmuz'da yargımızın durduğu yere, milletimizle beraber darbeciler karşısında yargının durduğu yere baktığımız zaman, yargımız bugün her zamankinden daha tarafsız, bağımsız ve hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, milli iradeye inanan yargı mensuplarımız, 24 bin hakim ve savcımız var. Tabii ki içlerinde hatalı kararlar verenler olabilir ama bu hatalı kararların da düzeltilme mekanizmaları yine yargı içinde mevcut. O nedenle bir kararı, iki kararı ortaya çıkararak, öne alarak, cımbızla çekerek tüm yargıyı çürümüşlükle, bağımsız olmamakla, tarafsız olmamakla suçlamak 24 bin hakim ve savcımıza, gece gündüz çalışan bu kardeşlerimize büyük haksızlık. O nedenle yargımızın işleyişini daha etkin hale getirmek, adalet sisteminin tesisi anlamında gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
- "Her parti kürsüye çıktığında, 'Yeni anayasa şart' diyor"
Bakan Tunç, Anayasa'da gerçekleştirilen önemli reformlarla sessiz bir devrim gerçekleştirdiklerinin altını çizerek, mevcut Anayasa'nın darbe sonrası yapılan, darbe ruhunu taşıyan, vesayetçi anlayışı taşıyan bir anayasa olduğunu vurguladı.
Anayasa'da vesayetçi ruhu azaltmaya yönelik önemli reformları 21 yılda hayata geçirdiklerini aktaran Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu Anayasa'da kadın ve çocuk hakları yoktu. Bunların hepsi son yapılan değişikliklerle girdi. Engelli, gazi, şehitlerimizin hakları, yaşlıların hakları, yaptığımız değişikliklerle oldu. Yine bilgi edinme hakkından tutun, vatandaşlarımızın idarenin iş ve işlemleriyle ilgili başvurabilecekleri Kamu Denetçiliği Kurumunun kurulmasına, özel hayatın korunmasıyla ilgili kişisel verilerin korunmasına varıncaya kadar tüm bunlar son dönemde Recep Tayyip Erdoğan hükümetlerinde Anayasamızda yerini alan, temel hak ve özgürlükleri genişleten düzenlemeler. Askeri yargı vardı. Siviller askeri yargıda yargılanırdı. Böyle bir demokrasi, böyle bir hukuk devletiydi. Askeri yargıyı kapattık. Askeri Yüksek İdare Mahkemeleri, Devlet Güvenlik Mahkemeleri, Özel Yetkili Mahkemeler... Tüm bunlar tarihe karıştı. Yargı birliğini sağladık. Anayasa Mahkememizin, Hakimler, Savcılar Kurulunun, Milli Güvenlik Kurulunun, Yüksek Askeri Şuranın yapısını... Tüm bunlar demokratik hukuk devleti ilkesine uyarlandı, uygun hale getirildi. Tüm bu yaptığımız değişiklikler, Anayasa'mızdaki vesayetçi ruhu azalttı ama tamamen ortadan kaldırmaya da yetmedi. Anayasa'mızda bugüne kadar yapılan değişiklikler madde sayısından daha fazla. Dolayısıyla çok sayıdaki değişiklik, maddeler arasındaki yeknesaklığı da bozdu. İşte bu bozukluk, yeknesaklığın ortadan kalkmış olması, yargı kurumlarımız arasında da birtakım tartışmalara neden olan kararlara sebebiyet verdi. O nedenle Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu, açık siyasi düşüncesi ne olursa olsun, herkes bunda mutabık. Her parti kürsüye çıktığında, 'Yeni anayasa şart' diyor. O zaman hep beraber 28. dönem parlamentosunda bir araya gelelim. Hep beraber milletimize olan bu borcu yerine getirelim. Geniş kesimlerin görüşünü alarak demokratik, kuşatıcı, temel hak ve özgürlükleri öne alan, hukuk devleti ilkesini güçlendiren yeni bir anayasayı yapalım ve 28. dönem parlamentosu da Cumhuriyetimizin ikinci asrına girdiğimiz şu başlangıç döneminde tarihi bir adım atsın."
Anayasa'da yaptıkları düzenlemelerin yanı sıra mevzuatın güncel ihtiyaçlara uygun hale getirilmesiyle ilgili de çok önemli mesafe aldıklarını anlatan Tunç, "İhtiyaca cevap veren bir mevzuat, çağın gereklerine cevap veren bir mevzuat anlamında da temel kanunlarımızın tamamını değiştirdik. 80 yıldan bu yana uygulanan, artık çağın ihtiyaçlarını görmekte eksik kalan hususlar vardı. Tüm bunlar ortadan kaldırıldı ve tüm temel kanunlarımız, Türk Ceza Kanunumuz, Borçlar Kanunumuz, Hukuk Muhakemeleri Kanunumuz, Ceza Muhakemesi Kanunumuzun tüm temel mevzuatımızı yeniledik. Mevzuatı yenilemek yeter mi? Elbette ki yetmez. Bu mevzuatın uygulanacağı fiziki mekanları da yeniledik, daha çağdaş hale getirdik. 76 müstakil adliye sarayı varken, bugün adliye sarayı sayısını müstakil 366'ya çıkardık ve teknolojinin tüm imkanlarıyla, UYAP, SEGBİS, görüntülü duruşma, bunlarla donattık, güçlendirmeye devam ediyoruz." diye konuştu.
- "Hakim savcı sayımızı bugün 23 bin 826'ya çıkardık"
En iyi kanunun bile kötü uygulayıcıların elinde kötü hale gelebildiğini dile getiren Tunç, "Son 21 yıldan bu yana yargıdaki insan unsurunu, hakim savcı sayısını ve adliye personeli sayısını artırdık. Özellikle 2002 yılında 9 bin 349 olan hakim savcı sayımızı bugün 23 bin 826'ya çıkardık. Sayıyı eleştirenler olabilir, nitelik ve nicelik, her ikisi birlikte olmalı. Bu anlamda da önemli mesafe almaya devam ediyoruz. Özellikle hukuk mesleklerine giriş sınavı 2024'ten itibaren uygulanacak. Artık avukat olmak isteyen, hakim, savcı olmak isteyen kardeşlerimiz hukuk fakültesi bittikten, hukuk mesleklerine giriş sınavını kazandıktan sonra avukatlık stajına başlayabilecek, hakimlik, savcılık sınavına girebilecek." dedi.
Tunç, Samsun Adli Tıp Kurumu hizmet binasının 13 bin 600 metrekare kullanım alanına sahip olacağını, bir buçuk yıl içinde tamamlanarak hizmeti açılacağını sözlerine ekledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş da Samsun Adli Tıp Kurumu hizmet binasının hayırlı olması temennisinde bulunarak, "Samsun, Karadeniz'in en büyük kenti. Hem sanayi, hem tarım, hem turizm ve ticaret şehri olarak yükselmesini arzu ediyoruz. Merkezi hükümetin yaptığı yatırımlar burada çok iyi, Büyükşehir Belediyesinin yatırımları gayet iyi." diye konuştu.
Samsun Valisi Orhan Tavlı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç ve Adli Tıp Kurumu Başkanı Hızır Aslıyüksek'in de konuşma yaptığı törende duanın ardından Samsun Adli Tıp Kurumu hizmet binasının temeli atıldı.
Törene AK Parti Samsun Milletvekilleri Ersan Aksu ve Orhan Kırcalı, Samsun Baro Başkanı Pınar Gürsel Yıldıran, AK Parti Samsun İl Başkanı Mehmet Köse de katıldı.
Kaynak:
Bu haber toplam 110 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.