AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Meyer-Landrut, İzmir'de programa katıldı
"Bütün masum sivillerin ölümünden üzüntü duyuyoruz, korunmaları çağrısında bulunuyoruz. İsrail ve Filistin halkı birbirine komşu halklar ve iki devletli bir çözüm bu şiddet sarmalından çıkmanın tek yoludur"
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, "İsrail ve Filistin halkı birbirine komşu halklar ve iki devletli bir çözüm bu şiddet sarmalından çıkmanın tek yoludur." dedi.
Meyer-Landrut, İzmir Musevi Cemaati Vakfı ve Kentimiz İzmir Derneği işbirliğiyle gerçekleştirilen İzmir'in Kültürel Zenginliği-Yahudi Kültür Mirasının Sürdürülebilirliği Projesi'nin Konak ilçesindeki bir otelde düzenlenen kapanış toplantısına katıldı.
AB finansmanlı çalışmayla bölgenin kültürel mirasına katkıda bulunmanın coşkusunu yaşadıklarını belirten Meyer-Landrut, "Kültürel miras sadece geçmişle ilgili değil, ortak hafızamızı içeriyor ve geleceğimizi şekillendiriyor. İzmir'deki Yahudi mirası, toplumları bir araya getirerek barış içinde var olmaya ilişkin hikayeler anlatıyor." dedi.
Son yıllarda küresel düzeyde tahammül edilemez gerginlikler yaşandığını ifade eden Meyer-Landrut, şöyle konuştu:
"Bütün masum sivillerin ölümünden üzüntü duyuyoruz, korunmaları çağrısında bulunuyoruz. İsrail ve Filistin halkı birbirine komşu halklar ve iki devletli bir çözüm bu şiddet sarmalından çıkmanın tek yoludur. Gazze'deki insani durum çok ciddi endişe veriyor. Gün geçtikçe daha ciddiye gittiğini görüyoruz. Batı Şeria da bizim için ciddi endişe kaynağı. Bütün bölgelerde adil şekilde barış içinde yaşamaya olan bağlılığımız insan olarak bizi bağlayan değerlerdir."
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de çok kültürlü yaşam biçimine sahip İzmir'in 8 bin 500 yıllık tarihi zenginliğini ören yerleri, müzeleri ve gelenekleriyle gündelik hayata kattığını söyledi.
İzmir Musevi Cemaati Vakfı Başkanı Avram Sevinti ise merkezi hükümet ve yerel otoriteler ile işbirliği içinde çalıştıklarını dile getirdi.
Gazze'de yaşananların Türkiye'deki Yahudi toplumunu da rahatsız ettiğini belirten Sevinti, "Fakat bu süreçte size çok net olarak ifade edebilirim ki gerek merkezi hükümetin otoriteleri gerek yerel otoriteler her konuda bize yapabileceklerinin en iyisini yaparak yardımcı oldular. Mevcut yerlerimizde zaten güvenlik tedbirlerimiz vardı, güvenlik tedbirlerini artırdılar, ek güvenlik önemleri aldılar. Yahudi toplumunun tedirginliği büyük ölçüde azaldı. Bütün otoritelere teşekkür etmek isterim." ifadelerini kullandı.
Kentimiz İzmir Derneği Genel Sekreteri Sedef Özer ise kültürel hazine çalışmasıyla şehrin sosyal ve ekonomik gelişiminin desteklendiğini aktardı.
Konuşmaların ardından Proje Koordinatörü Nesim Bencoya, projenin temel kazanımlarına ilişkin sunum yaptı.
AB finansmanıyla yürütülen proje kapsamında 17. yüzyıldan kalma metruk durumdaki sinagogların restore edildiği, konferans ve eğitimler düzenlendiği, Yahudi kültürüne ilişkin kitapların yayımlandığı belirtildi.
Kaynak:
Bu haber toplam 124 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.