29 Şaban 1435 Cuma Hutbesi

Ramazan-ı şerif , 29 Şaban 1435 (27 Haziran 2014)

استعيذ بالله : شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِيَ أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِّنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَانِ...

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ:  مَنْ صَامَ رَمَضَانَ إِيمَانًا وَاحْتِسَابًا ، غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ رواه الشيخان

Muhterem Müslümanlar!

Bu haftaki hutbemiz, Ramazan-ı Şerifin fazileti hakkında olacaktır.

Allah-ü Zülcelal hazretlerinin lutf-u keremi ile bir Ramazan ayına daha kavuşmak üzereyiz. Bu akşam kılacağımız ilk teravih ile birlikte yarın ilk ramazan orucunu tutmuş olacağız. Cenab-ı Hak ayet-i kerimesinde;

“(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur'an'ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun.”[1], buyurmaktadır.

Bu ayın faziletini en güzel şekilde, hiç şüphesiz Peygamber Efendimiz (s.a.) beyan etmişlerdir. Şöyle ki; Ramazan-ı Şerif ayının yaklaştığı bir sırada Peygamber Efendimiz (s.a.) Ashabına bir hutbe irad ederek şöyle buyurdular:

“Ey insanlar! İçinde, bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesinin bulunduğu bir ay, sizi gölgeledi. Cenab-ı Hak, onun orucunu farz, namazını da nafile kıldı. Bu ayda bir farz eda eden kimse, bir köle azat eden ve yetmiş farz eda eden kimse gibidir. Bu öyle bir aydır ki, onda müminin rızkı ziyadeleştirilir. Kim bir oruçluya iftar ettirirse, bir köle azat etmiş gibi sevap alır. Bu ay, sabır ayıdır. Sabrın sevabı ise cennettir. Karşılıklı hoşgörü ayıdır.”

Bu müjdeleri dinleyen Sahabe-i Kiram: “Ya Rasülellah! Hepimizin elinde oruçluya iftar ettirecek bir şey yok.”, deyince, Peygamber Efendimiz:

 Hz. Allah bu sevabı oruçluya, bir hurma, bir yudum su ve süt ile iftar ettirene de verir. Bu öyle bir aydır ki, evveli rahmet, ortası mağfiret ve ahiri cehennemden azattır. [2], buyurdular.

Muhterem mü’minler,

Görüldüğü üzere Ramazan ayı, farz olan Ramazan orucunu tutmak suretiyle hem madden hem de manen bir temizlenme ve arınma ayıdır.

Ramazanda ibadetlerin sevabı kat kat artar, müminler ibadet zevkini tadarlar. Şeytanlar zincire vurulduğu için şeytani duygular körelir, rahmani duygular doruk noktasına çıkar. İbadet ve itaatla ruhu takviye etmek, nefsin arzularına set çekmek suretiyle nefis terbiyesi en güzel şekilde yapılır.

İmamı Rabbânî Hazretleri Mektûbât-ı Şerifesi’nde, Ramazan ayının ehemmiyeti ve ihyâsı ile alakalı olarak şöyle buyuruyorlar: “Kim ki bu ayda hayırlara ve salih amellere muvaffak kılınırsa bu muvaffâkiyet senenin tamamında onun arkadaşı olur. Eğer bu ay manevi dağınıklık ile geçerse, senenin tamamı da dağınıklık üzere geçer.”[3]

Bu mübarek ay rahmet, ğufran ve Kur’ân ayıdır. Ramazan-ı Şerifin en büyük özelliği, kitabımız Hazreti Kur’ân’ın bu ayda nâzil olmasıdır. Peygamberimiz (s.a.v) her Ramazan ayında Kur’ân-ı Kerîmi hatmederdi. Cebrâil aleyhisselam da dinlerdi. Onun için mukâbele okumak ve okutmak sünnettir. Bu hususta müslümanlar, hazırlıklarını yapmalı, bilenler mutlaka en az bir Kur’an hatm-i okumalı, bilmeyenler mukabele okunan yerlere giderek okunan Kur’an’ı dinlemeli ve O’nun lâhuti sesini rûhunun derinliklerinde hissetmeye çalışmalıdır.

Bu ayda İftar vermek, zekat ve sadaka-i fıtrı ödemek, günahlardan uzak durmak, sohbetlere iştirak etmek, teravih namazlarını kılmak, cemaata devam etmek ve bol dua etmek gerekir.

Hutbemi Ebu Hüreyre (r.a.) dan rivayet edilen bir Hadis-i Şerif’le bitirmek istiyorum:
“Kim inanarak ve savabını Allah’dan (c.c.) ümid ederek ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları affolunur.”

Dear Brothers,

Our hutbah will be about the fadilah of Ramadhan-I Sharif.

We are about to meet another month of Ramadhan with Allah Teala’s grace and blessing. We will be fasting tomorrow with the first teravih we pray with tonight.

Allah Teala has commanded in the ayati karima:

“The month of Ramadhan in which the Qu’ran  was revealed, a guidance for the people and clear proofs of guidance and criterion. So whoever sights the month, let him fast it, and whoever is ill or on a journey- then let him fast an equal number of days after Ramadhan”.

Prophet Muhammad has stated the fadilah of this month in a perfect way. For that reason, as Ramadan-I Sharif gets closer Prophet Muhammad (s.a) arranges a hutbah for his Ashab and says:

 “Oh people! A great month has come over you; a blessed month; a month in which is a night better than a thousand months; month in which Allah has made it compulsory upon you to fast by day, and voluntary to pray by night. Whoever draws nearer (to Allah) by performing any of the (optional) good deeds in (this month) shall receive the same reward as performing an obligatory deed (Farz) at any other time, and whoever discharges an obligatory deed in (this month) shall receive the reward of performing seventy obligations at any other time. It is the month of patience, and the reward of patience is Jannah. It is the month of charity, and a month in which a believer’s sustenance is increased. Whoever gives food to a fasting person to break his fast, shall have his sins forgiven, and he will be saved from the Fire of Hell, and he shall have the same reward as the fasting person, without his reward being diminished at all.”

The Sahabe- I Kiram who listens these good news says: “Ya Rasulallah, not all of us have the means whereby we can give an iftar.” Therefore Rasulallah (saw) replied:  “Allah Taala will give this sawab to a person who gives a date as iftar or provides water to break the fast or who offers a little milk. This is a month, the first of which brings Allah’s mercy, the middle of which brings His forgiveness, and the last of which brings freedom from the fire of Jahannam"

In the Mektubat-I serif, Imam-I Rabbani commands to the importance of Ramadhan and how to strentghen the month of Ramadhan by:

“Whoever succeeds in charity and righteous deeds, this success would be their friend throughout the year. If this passes with a spiritual disorganisation, most of the year will carry on with disorganisation.”

This blessed month is a merciful and Qu’ran month. The special feature of Ramadhani Sharif is that our holy book Qur’an has been revealed within this month. Prophet Muhammad had always recited the Qu’ran in the month of Ramadhan. And Cebrail (a.s) used to listen to him. Therefore, it is sunnah to read and instruct muqabala. Muslims would have to get prepared, those who know should recite the Qu’ran at least once and those who don’t know should attend places where they can listen to muqabala and try to feel the divine voice in the depths of their soul.
 

In this month we should give ifthar, zakah, pay sadaqa-I fitr, stay away from sins, attend talks, pray teravih, carry on praying with cemaat and make lots of dua as possible.

I would like to end my hutbah with a hadith from Abu Huraira(r.a):

“Whoever prays during the month of Ramadan out of sincere faith and hoping for a reward from Allah. Then all his previous sins will be forgiven”.