2020 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda
CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl:- "Bir ülkenin parlamentosu, bütçesini yapamıyorsa bu büyük bir garabettir"- CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan:- "Doğmamış çocukların geleceğini Londra bankerlerine ipotek ettiniz"- CHP İzmir Milletvekili Selin Saye
TBMM (AA) - TBMM Genel Kurulunda, Cumhurbaşkanlığı ile ilgili ve bağlı kuruluşların 2020 yılı bütçesi üzerindeki görüşmeler sürüyor.
Genel Kurulda, bütçeler üzerinde CHP Grubu adına konuşmalar yapıldı.
CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, "Bir ülkenin parlamentosu, bütçesini yapamıyorsa bu büyük bir garabettir." dedi.
Bütçenin, "israf ve şatafat bütçesi" olduğunu savunan Bingöl, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev yaptığı 8 yıl boyunca harcadığı toplam bütçenin 197 milyon, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 7 yıl boyunca harcadığı paranın 746 milyon lira olduğunu hatırlatarak, "12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2018'de kullandığı para 1 milyar 648 milyon lira. Varın gerisini siz düşünün." diye konuştu.
Bir ülkenin itibarının, sarayı ve şatafatı ile değil demokrasi, özgürlükler ve insan haklarıyla ölçüldüğünü söyleyen Bingöl, "Yoksul vatandaşlarınıza aş, işsizinize iş sağlıyorsanız, o zaman itibarlı bir ülke olursunuz. Mustafa Kemal Atatürk, Cumhurbaşkanı olduğunda, 1071 rakımlı Çankaya Köşkü'ne çıktığında bu ülkenin itibarı vardı. Bu ülkenin itibarı AKP'yle birlikte yerle yeksan oldu, şimdi yerlerde sürünüyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "Devleti parsel parsel yeni cemaatlere sattınız"
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, "Parlamento güçlenecek dediniz, milletvekillerini 'ayakçı' durumuna düşürdünüz." ifadesini kullandı.
İktidar milletvekillerinin de bakanlara ulaşamamaktan şikayet ettiğini aktaran Tezcan, "Bu ayıbı gördüğünüz için nöbetçi çavuş, nöbetçi onbaşı gibi 'nöbetçi bakanlık' icat ettiniz. Nöbette uyuyacak olurlarsa bu memleketin vay haline. Milletvekilleri nöbetçi bakanın kapısında kuyruk oluşturacak, itibarlı parlamentodan anladığınız bu." şeklinde konuştu.
Tezcan, devletin 2003-2019 arasında içeride faize ödediği paranın 769 milyar lira, dışarıda ise 173 milyar dolar olduğunu dile getirerek, "Doğmamış çocukların geleceğini Londra bankerlerine ipotek ettiniz." dedi.
"İktidarın, devleti parsel parsel yeni cemaatlere sattığını" iddia eden Tezcan, şöyle konuştu:
"Şimdi 'Millet bize güvensin.' diyorsunuz. Bu millet size niye güvensin? 'Milli irade' dediniz, İstanbul'da kaybettiğiniz seçimde sandığı tekmelediniz ama Allah'tan millet döndü, 806 bin tekme attı size. Ondan sonra anladınız ne olduğunu."
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin de "son 1,5 yıl içinde binlerce dükkanın kepenk kapattığını" savunarak, "Bütün buna rağmen esnaf temsilcilerinin, oda başkanlarının suskunluğunu anlayabilmiş değilim. Sevgili oda başkanları, böyle devam ederseniz bir yıl sonra aidat da alamayacaksınız." uyarısında bulundu.
- "Hediye paketlerine 800 bin lira ayırmışsınız"
CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, "Sarayımızın 10 milyon lira giyecek ve tuhafiye gideri var. Biz bu parayla 20 bin takım, 60 bin kravat, 50 bin gömlek alabiliyoruz ama bu ülkede çocuğuna 2 metre kumaştan pantolon alamayan bir baba intihar ediyor." ifadelerini kullandı.
"Sarayın araçlarının lastik giderinin 2,2 milyon lira" olduğuna işaret eden Başarır, şöyle devam etti:
"Bu ülkede yüz binlerce vatandaş çocuklarına 10 liraya lastik ayakkabı alamıyor. Sarayımızın 6,3 milyon lira yiyecek içecek gideri var ama benim ülkemde pazara gidemeyen bir baba intihar ediyor, cebinden 1,5 lira çıkıyor. Sarayımızın yalnızca hediye paketlerine, boş kutulara 800 bin lira ayırmışsınız ancak kiler, dolap, halkın çantası boş."
"Cumhurbaşkanlığının 145 bin lira yem gideri olduğunu" savunan Başarır, "Cumhurbaşkanı ne besliyor, aslan, timsah, sırtlan mı? Sonra aklıma geldi, beyefendi organik besleniyor. Yumurtası, tavuğu, eti, koyunu, sütü, peyniri; beyefendi organik beslenmesinin yem parasını halkın vergisinden alıyor." diye konuştu.
- "Bütçede bir tek saray ve yandaşları var"
CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay, bütçenin, iktidarın yurttaşlara karşı bakış açısını ortaya koyan bir belge olduğunu belirterek, "AKP'nin yaptığı 2020 yılı bütçesinde bir tek saray ve yandaşları var; çiftçi, turizmci, emekçi, öğrenci, kadın yok. Vatandaşın simit alması için bütçe yok ama simit sarayları için bütçe var." dedi
CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, "bütçede kredi borçlarını ödeyemeyen üniversite mezunu öğrenciler, emeklilikte yaşa takılanlar ve asgari ücretlilerin olmadığını, yandaş iş adamlarının bulunduğunu" söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, "Milli Saraylar'a ilişkin ihaleleri SICPA diye bir İsviçre firmasının aldığını" öne sürerek, "Adı Milli Saraylar olan bir yerde bile yabancı bir firmayla çalışıyoruz. Hani yerliyiz, nerede milliyiz?" diye sordu.
- "Niye gök mavisi yaptılar anlamak mümkün değil"
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, gazeteciliği iyi bilen emekli bir gazeteci olduğuna dikkati çekerek, "Yıllardır bu işle hiç alakası olmayanların bile 'sarı basın kartı' olarak tarif ettiği, yalnızca gazetecinin kimliği olan bir kartı niye gök mavisi yaptılar anlamak mümkün değil." eleştirisinde bulundu.
CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, 15 Temmuz'dan sonra 3 bin 804 gazetecinin basın kartının iptal edildiğine değindi.
"Gazetecilerin kimliğini iptal etmek İletişim Başkanlığının işi mi?" diye soran Sertel, bunun gazetecilerin tanıtım kartı olduğunu ifade etti.
Gazetecilerin kartlarının iptaline kimin karar verdiği sorusunu yönelten Sertel, "Sen 'gazetecisin' ya da 'değilsin' deme yetkisi kimde? Onlara soruyorum, siz kimsiniz de gazetecilerin kartlarını iptal ediyorsunuz?" ifadelerini kullandı.
CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, bütçenin "rantçı ve yandaş bütçesi" olduğunu iddia ederek, "İktidara gelmeden önce halkın çay ve simit hesabını yapanlar, bugün halktan aldıkları parayla simitçi kurtarma derdindeler. Üstelik halkın olan, karlı ve stratejik bütün şirketleri özelleştirmiş olanlar bunu yapıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
- "Kabul edilebilir değil"
Bu arada CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Genel Kurulda komisyon sıralarında oturan bürokratların tavrına ilişkin görevliler aracılığıyla uyarıda bulunduklarını belirterek, "Arkadaki saray bürokrasisinin, herkesi rahatsız edecek şekilde, kahkahalarla, birbirlerini iterek, kakarak, gülüşerek oturumu takip etmelerini kabul edilebilir bulmuyorum." diye konuştu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan'ın da aynı uyarıyı dile getirmesi üzerine söz alan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Burada herhangi bir ciddiyetsizlik söz konusu olamaz. Arkadaşlarımız işlerini yapıyorlar." dedi.
Genel Kuruldaki tüm konuşmaları olabildiğince ciddiyetle, not alarak takip ettiğini anlatan Oktay, "Gerektiği noktalarda da arkadaşlarımızla görüşerek cevabi anlamda not hazırlamaları üzerine gerekli görüşmeleri yapıyoruz." ifadesini kullandı.
TBMM Başkanvekili Celal Adan da Genel Kurul çalışmalarına katılan kamu görevlilerinin uyması gereken kuralların, kendilerine iletildiğini belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, arkadaşlar biraz daha dikkatli olsunlar." dedi.
Kaynak:
Bu haber toplam 140 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.