2020 yılı bütçesi TBMM Genel Kurulunda
AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı:- "ÖSO, Suriye halklarının özgürlük davası için bir terör örgütüne, bir çeteye karşı mücadele ediyor. Terör örgütünün o bölgede bütün Orta Doğu için taşıdığı tehlike bellidir. Türkiye'nin yaptığı, sadece kendi güvenliği
TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, "ÖSO, Suriye halklarının özgürlük davası için bir terör örgütüne, bir çeteye karşı mücadele ediyor. Terör örgütünün o bölgede bütün Orta Doğu için taşıdığı tehlike bellidir. Türkiye'nin yaptığı, sadece kendi güvenliği değil bölgenin güvenliği içindir." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Milli Eğitim ve Dışişleri Bakanlıklarının 2020 yılı bütçesi üzerinde HDP Grubu söz aldı.
HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, taşımalı eğitim, özel eğitim ve benzeri adlar altında yapılan karmaşaya bir an önce son verilmesi gerektiğini savundu.
AİHM kararına, Türkiye'de alınan kararlara rağmen Alevi öğrencilere zorunlu din dersinin dayatıldığını, ciddi bir hak ihlali ortaya çıktığını ileri süren Bülbül, "Hala Kürtçe, Lazca, Çerkezce, Arapça, Pomakça ve benzeri dillerde eğitim yapılmıyor olması insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Bu, bir hak ihlalinin ötesindedir." diye konuştu.
Bülbül, eğitimde erkek egemen, cinsiyetçi bir tahakküm olduğunu, ders kitaplarında, eğitimin uygulamasında bunun görüldüğünü öne sürdü.
Türkler ve Kürtler, Araplar ve Türkler, Ermeniler ve Kürtlerin et ve tırnak gibi değil, kan ve can gibi olduğunu ifade eden Bülbül, kan giderse canın da gideceğini söyledi. Bülbül, bu nedenle kana ve cana dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayarak, "Et ve tırnak metaforu gündemden ve yürürlükten kalkmıştır. Biz, kan ve can gibiyiz. Türkiye halklarıyla asla ve kata hiçbir koşulda ayrılmayacağız ama haklarımızın da savunucusu olacağız." dedi.
HDP Batman Milletvekili Mehmet Ruştu Tiryaki, atanamayan öğretmen sayısının 700 bine ulaştığını, bunun devasa bir rakam olduğunu belirterek, Milli Eğitim Bakanlığının, bunu her yıl azaltacağını açıkladığını söyledi. Tiryaki, "Keşke projeksiyonla ne zaman atanacağını söylese." diye konuştu.
Tiryaki, kadrolu öğretmen yerine sözleşmeli öğretmen ataması yapıldığını ifade ederek, sözleşmeli öğretmenin ana istihdamı oluşturduğunu savundu.
Kürtçe ve Zazaca dersi verecek öğretmenlerin atanmadığını ileri süren Tiryaki, ana dilde eğitimin, anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Bakanlığın programları arasında yer almadığını belirtti. Tiryaki, "Kalıcı OHAL, kış lastiği konusunda KHK çıkarmak, kayyum rejimi kurmak anayasaya uygun, ana dilde eğitim anayasaya aykırı." görüşünü savundu.
HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, üniversitelerin çok ciddi sorunları bulunduğunu, bu kurumların bütçeden yeteri kadar yararlanmadığını, Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında Meksika'dan sonra eğitim ve araştırmaya en az bütçe ayıran ülke olduğunu, üniversitelerin kendi rektörlerini seçemediğini söyledi.
Toğrul, 1 milyon işsiz üniversite mezunu bulunduğunu, kaç öğretmene, mühendise, doktora ihtiyaç duyulduğuna dair YÖK'ün bir planlama yapmadığını savundu.
HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü, "Libya'da iç savaşa benzin dökmeye gidiyorsunuz, Kıbrıs'ta çözümsüzlüğü besliyorsunuz, Kıbrıs halklarının bir arada yaşama imkanlarını her geçen gün baltalayan adımlar atıyorsunuz. KKTC'nin bağımsızlığını zedeleyecek nobran çıkışlarınız kabul edilemez. Kıbrıs'ta halkların kendi gelecekleri için karar verecekleri bir iradenin önünü açmalıyız." dedi.
HDP Diyarbakır Milletvekili Hişyar Özsoy ise dış politika alanında hükümetin durumunun, "dalgaları kabarmış bir denizde dümeni kırılmış ve pusulası kaybolmuş bir kaptanın acınası haline benzediğini" iddia etti.
-"Devlet gerekeni yapmıştır"
AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, HDP Grubu konuşmacılarına yanıt verdi.
Barış akademisyenleri bildirisinin geçmişte de çok tartışıldığını anımsatan Bostancı, devleti "katliamcı" olarak niteleyen bir bildiriyi kendilerinin, halkın kabul edemeyeceğini söyledi.
Suriye'de eli silahlı birtakım çetelerin, devrimci halk savaşı stratejisi içinde kurtarılmış bölgeler oluşturma girişiminde bulunduğunu ifade eden Bostancı, "Devlet ne yapacaktı? 'Madem böyle bir işe kalkıştınız, kolay gelsin' temennisinde mi bulunacaktı? Hiçbir devlet bunu yapmaz. Devlet gerekeni yapmıştır. Eğer değerli akademisyenler barış istiyorlarsa bu silahlı çete girişimine itiraz etmeleri gerekirdi. Bir tane cümle yok. Terör örgütünü görünmez kıl, devlete laf söyle, bunun adı barış olsun. Kusura bakmayın, bu barış bildirisi değildir." diye konuştu.
ÖSO'nun eleştirildiğine işaret eden Bostancı, burada asıl korunmak istenenin PYD terör örgütü olduğunu söyledi .
Bostancı, PYD terör örgütünün yaptıklarının BM raporlarında da yer aldığına işaret ederek, "ÖSO'nun içinde de Kürtler vardır. ÖSO, Suriye halklarının özgürlük davası için bir terör örgütüne, bir çeteye karşı mücadele ediyor. 'Suriye'deki operasyon işgal' laflarının kastı bellidir: 'PYD'ye kimse dokunmasın'. Asıl pamuklar içinde saklanan ifade budur. Terör örgütünün o bölgede bütün Orta Doğu için taşıdığı tehlike bellidir. Türkiye'nin yaptığı, sadece kendi güvenliği değil bölgenin güvenliği içindir." dedi.
Türkiye'nin terörle mücadele edeceğini vurgulayan Bostancı, bu bütçe içinde de terörle mücadeleye ilişkin kalemlerin muhakkak olacağını kaydetti.
Kaynak:
Bu haber toplam 177 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.