2020 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda
AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem:- "Ülkemiz için insani gelişmişlik seviyesi, 2002'de ortaydı, 2009'da yüksek, 2019'da en yüksek seviyeye çıktı"- AK Parti Sinop Milletvekili Nazım Maviş:- "Harçları kaldırdık, üniversitelerimizin bütçelerini artırdı
TBMM (AA) - TBMM Genel Kurulunda, Dışişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile ilgili ve bağlı kuruluşların bütçelerinin görüşmeleri sürüyor.
AK Parti Grubu adına söz alan Konya Milletvekili Orhan Erdem, AK Parti hükümetlerinin 2002'den bu yana eğitimdeki çalışmaları ve 4+4+4 sistemine geçişle birlikte olumlu sonuçların alınmaya başlandığını söyledi.
En son yayınlanan Birleşmiş Milletler İnsani Gelişme Raporu'na göre, Türkiye'nin, insani gelişmişlik seviyesi, gelir, eğitim ve sağlık göstergelerini içeren İnsani Gelişme Endeks'inde 189 ülke arasında 59. sıraya yükseldiğini ve ilk defa en yüksek gelişmişlik kategorisine de girdiğini belirten Erdem, "Bu sıralama ülkemize yetmez, sürekli üst basamaklara tırmanmaya devam edeceğiz. Ülkemiz için insani gelişmişlik seviyesi, 2002'de ortaydı, 2009'da yüksek, 2019'da en yüksek seviyeye çıktı. 15 yaş üzerindeki okuryazar oranımız, 2002'de yüzde 85 iken 2019'da yüzde 96'ya çıktı." dedi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Mücahit Arınç, AK Parti'nin iktidara geldiği ilk günden itibaren hazırladığı 17 bütçenin tamamında en büyük payın eğitime ayrıldığını ifade ederek, bugün de bu durum değişmediğini; 177 milyar 605 milyon 504 bin lirayla bütçenin yüzde 16,2'sinin eğitim alanına ayrıldığını anımsattı.
Türkiye'nin, milli eğitime yaptığı yatırımların geri dönüşlerini almaya başladığını dile getiren Arınç, "AK Parti iktidarının ilk dönemlerinde ortaokul ve lise öğrencisi olan gençler, bugün savunma sanayi ve enerji sektörü başta olmak üzere birçok stratejik alanda görev almaktadır. MİLGEM Projesi, ALTAY tankı, Milli Piyade Tüfeği ve özellikle Doğu Akdeniz'deki petrol arama faaliyetlerimiz bunlardan sadece birkaçıdır. Ülkemiz için son derece önemli olan bu projeler, bu topraklarda var olma mücadelesinin motivasyonu ve AK Parti iktidarının eğitim alanındaki vizyonu sonucu doğmuştur." diye konuştu.
Arınç, 2023 Eğitim Vizyon Belgesi'yle, okullar arasındaki nitelik ve nicelik farklılıklarının giderilmesi, fırsat ve imkan eşitliğinin sağlanması ve okulların sahip olduğu fiziki koşulların iyileştirilmesinin amaçlandığını söyledi.
AK Parti Bitlis Milletvekili Cemal Taşar, öğretmen başına düşen öğrenci sayısının, ilköğretimde 16'ya, ortaöğretimde 11'e tekabül ettiğini belirterek, 50-60 kişilik kalabalık sınıflardan, 20-30 kişilik modern sınıflara geçildiğini kaydetti.
Öğrencilere ücretsiz ders kitabı, taşımalı ilköğretim, ortaöğretim uygulaması, öğle yemeği ve özel öğretime muhtaç çocuklar için gösterilen gayretin takdire şayan olduğunu ifade eden Taşar, "Yükseköğretimde her il üniversiteyle buluşacak dedik, bunu da gerçekleştirdik. Eğitim ve öğretimde niteliğin artırılmasına, okullar arasındaki nitelik ve nicelik farklarının giderilerek fırsat ve imkan eşitliğinin sağlanmasına, çağ nüfusu içindeki herkesin öğretim hakkını kullanmasına ve kaynakların rasyonel olarak değerlendirilmesine yapacağımız bütün çalışmalarımızda azami derecede gayret gösterdik, göstereceğiz." dedi.
-"Büyük Türkiye idealinin en önemli kaldıracı"
AK Parti Sinop Milletvekili Nazım Maviş, küresel rekabet gücünü artırmanın, nitelikli bilgi üretimi ve nitelikli insan kaynağıyla mümkün olacağını söyledi.
Bu açıdan üniversitelerin büyük Türkiye idealinin en önemli kaldıracı olduğunu vurgulayan Maviş, şöyle devam etti:
"Üniversite politikamızın merkezinde işte bu perspektif vardır. Bu perspektiften hareketle her şehrimize bir üniversite kurduk, erişilebilirliği sağladık. Türkiye, sosyolojik dinamizmi oldukça yüksek bir ülkedir. Bu dinamizmin ürettiği yükseköğrenim talebine cevap verebilmek için üniversite sayımızı artırdık. Hızlı kentleştik, hala nüfusumuz kentlerde yoğunlaşıyor. Kentleşmeye cevap verebilmek, kentleşen nüfusun yükseköğrenim talebini sağlamak temel hedefimiz oldu. Eğitim hakkı talep eden her gencimize bu yükseköğrenim hakkını vermek ve bu anlamda fırsat eşitliğini tesis etmek hükümetlerimizin hedefi oldu. Harçları kaldırdık, üniversitelerimizin bütçelerini artırdık, öğretim üyesi sayımızı güçlendirdik ve şimdi önümüzde rekabet edebilir, niteliği itibarıyla da daha güçlü bir üniversite perspektifi var."
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Habibe Öçal, ABD Senatosunda sözde Ermeni soykırımı tasarısının onaylanmasını kınadığını belirterek, "Yerlileri yerinden eden, kültürlerinden eden, ırk ayrımcılığını uzun süre resmi politika haline getiren, gittikleri her yere kan, gözyaşı götüren Amerika'ya kendi kirli tarihlerine bakmalarını tavsiye ederim. Tarihimiz onurumuzdur." ifadesini kullandı.
AK Parti Kütahya Milletvekili Ceyda Çetin Erenler, üniversitelere ayrılan bütçenin 36,1 milyar liraya yükseldiğine işaret etti.
Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak adına her ilde üniversite bulunduğunu anlatan Erenler, öğrenci sayısını yaklaşık 5 kat artırdıklarını söyledi. 2002 yılında 190 olan yurt sayısını 775'e, 182 bin olan yatak kapasitesini de 681 bine yükselttiklerinin altını çizen Erenler, "2002 yılına oranla üniversite öğrencilerimizin aldıkları burs miktarını 12 kat, yüksek lisans ve doktora öğrencilerimize verilen öğrenim kredisi miktarını da yine 12 kat arttırdık. Kredi ve burs verilen öğrenci sayımızı 2002 yılına oranla 3,5 katın üzerine çıkardık. 2002'de yaklaşık 70 bin olan akademik personel sayımızı 168 bin 326'ya yükselttik. Kadın akademisyen sayımızı da 26 binden 75 bine, yaklaşık 3 kat yükseltmemiz kadın-erkek fırsat eşitliğine verdiğimiz önemin bir kanıtıdır." değerlendirmesinde bulundu.
-"Derin bir Türkiye muhabbeti"
AK Parti Antalya Milletvekili Sena Nur Çelik, Türkiye'nin, askeri planlama ve milli savunma sanayi atılımı sonrasında gerçekleştirdiği Barış Pınarı, Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı operasyonlarında saha hakimiyeti ve güç projeksiyonunda kazandığı başarıyla bölgede yapılan tüm hesapları bozduğunu, ciddi bir ulusal güvenlik tehdidini bertaraf ettiğini dile getirdi.
Somali'den Suriye'ye, Yemen'den Afganistan'a yapılan insani yardım ve kalkınma çalışmalarının, eğitim ve kültür faaliyetlerinin, Türkiye'yi, dünyanın en önemli yumuşak güç merkezlerinden biri haline getirdiğini ifade eden Çelik, "Bu konuda norm takip eden değil norm oluşturan bir ülke olarak dünyanın yüzüne, sergiledikleri ikiyüzlü ve gayriinsani tavrı en açık biçimde vurabilen tek ülkeyiz. İslamofobi, ayrımcılık ve etnik soykırımlara karşı tavrımız, dar çıkar gruplarını köşeye sıkıştırırken geniş halk kitlelerinde derin bir Türkiye muhabbeti ortaya çıkarmıştır." dedi.
"Ülkemiz, sahada elde ettiği zaferler sayesinde, masada da etkili diplomasi yürüterek son üç ay içerisinde attığı adımlarla başarılarımızı uzun vadeli kazanımlara dönüştürdü." diyen Çelik, "Amerikan heyetiyle Ankara'da varılan uzlaşı; Soçi'de Rusya'yla yapılan mutabakat; Cumhurbaşkanımızın Washington'a yaptığı ziyaret, İngiltere, Fransa ve Almanya liderleriyle yaptığı dörtlü zirve ve NATO toplantısı Türk diplomasisinin en başarılı dönemlerinden biri olarak kayda geçti." diye konuştu.
AK Parti Kayseri Milletvekili Emrah Karayel, son dönemlerin en yoğun dış politika gündemleriyle karşı karşıya olunduğunu söyledi.
Türkiye'yi doğrudan etkileyen çetin uluslararası ve bölgesel koşullarda, gelişmeleri hariçten izlemenin Türkiye gibi bir güç için mevzubahis olamayacağını ifade eden Karayel, "Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğündeki dış politikamız, kadim medeniyetimizi, milletimizin asırlardan süzülüp gelen ruhunu, insani ve vicdani değerlerimizi yansıtmakta, devlet-millet bütünleşmesinin nişanesini temsil etmektedir." dedi.
İnsani ve resmi kalkınma yardımlarında 2002 yılında dünyada 27'nci sırada yer alan Türkiye'nin bugün ilk sıraya yükseldiğini bildiren Karayel, Türkiye'nin, ayrıca milli gelirinin yüzde birine yakınını insani yardım için ayırarak "dünyanın en cömert ülkesi" konumuna ulaştığını kaydetti.
Karayel, "Avrupa Birliği üyeliği tüm iniş-çıkışlara rağmen stratejik hedefimiz olmaya devam ediyor." ifadesini kullandı.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, ABD Senatosunun Ermeni karar tasarısını kabul etmesinin "son derece trajikomik" olduğunu belirterek, "Nagasaki ve Hiroşima'ya attıkları 2 atom bombasıyla dakikalar içerisinde 117 bin insanı katleden, buharlaştıran bir medeniyetin benim medeniyetimi soykırımcı olarak tanımlanması son derece trajikomik bir durum." diye konuştu.
Kaynak:
Bu haber toplam 147 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.