2020 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda
TBMM Başkanı Vekili Süreyya Sadi Bilgiç: (1)- (Sözde Ermeni soykırımı) Bir kez daha çağrıda bulunarak ilgili tarafları, bu konuyu siyasi bir rant yarışına döndürmek yerine, arşivlerin açılması ve 1915'te yaşanan olayların uzmanlar tarafından araştırı
TBMM (AA) - TBMM Başkanı Vekili Süreyya Sadi Bilgiç, "(Sözde Ermeni soykırımı) Bir kez daha çağrıda bulunarak ilgili tarafları, bu konuyu siyasi bir rant yarışına döndürmek yerine, arşivlerin açılması ve 1915'te yaşanan olayların uzmanlar tarafından araştırılacağı bir Ortak Tarih Komisyonu kurulması önerimizi desteklemeye davet ediyorum." dedi.
Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda, TBMM ile Kamu Denetçiliği Kurumu ve Sayıştay'ın 2020 bütçeleri ve 2018 yılı kesin hesapları ele alınıyor.
TBMM bütçesine ilişkin sunum yapan Bilgiç, TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un bütçe görüşmelerini katılmayı çok istediğini ancak yurt dışı programları nedeniyle bunun gerçekleşmediğini söyledi. Bilgiç, Şentop'un selam ve başarı dileklerini iletti.
Türkiye'nin, tarihi boyunca bölgesinde ve dünyada barış ve istikrarı korumak için mücadele eden bir ülke olduğunu ifade eden Bilgiç, uluslararası sorunların çözümünde her zaman yapıcı ve uzlaştırıcı bir rol üstlendiğini kaydetti.
Bilgiç, "Cumhuriyetimiz ve demokrasimizin yegane teminatı olan Meclisimiz, gerek ülke içerisinde gerekse bölgesel ve küresel planda barış, huzur ve refahın korunması için üzerine düşen her türlü görevi bu zamana kadar yekvücut olarak yerine getirmiştir ve getirmeye de devam edecektir." diye konuştu.
Suriye’de yaşanan çatışmalı durumun Türkiye'nin güvenlik ve istikrarını etkilediğini anlatan Bilgiç, şunları söyledi:
"Süreçteki belirsizliğin giderilmesini herkesten çok biz istiyoruz. Ancak bu noktada bizim gibi düşünmeyen devletler de Suriye meselesinde aktif olmaya çalışıyorlar. Biz Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız. Suriye’nin parçalanmasına, sınırımızda PKK ve uzantısı PYD/YPG terör örgütlerinin hakimiyet tesis etmelerine izin vermeyeceğimizi sürekli dile getirdik. Ancak PKK ve PYD terör örgütü, uyarılarımıza aldırış etmeden 911 kilometrelik sınır hattımız boyunca terör koridoru oluşturma çabalarını devam ettirdi. Bunun üzerine ulusal güvenliğimize yönelik Suriye kaynaklı bu terör tehdidini bertaraf etmek üzere 9 Ekim günü Barış Pınarı Harekatı’nı başlattık. Ağustos 2016’da yaptığımız Fırat Kalkanı ve Ocak 2018’de yaptığımız Zeytin Dalı harekatlarında olduğu gibi Barış Pınarı Harekatı ile Silahlı Kuvvetlerimiz ve güvenlik güçlerimiz büyük bir kahramanlık örneği daha sergilediler.
Uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkımızı ve terörle mücadele kararlılığımızı birleştirerek başlattığımız Barış Pınarı Harekatı amacına ulaşmış olup bölge, terör örgütlerinden temizlenmiş ve Suriye halkı da teröristlerin zulmünden kurtarılmıştır. Bu vesileyle haklı mücadelemizde şehit olan evlatlarımızı rahmet, minnet ve şükranla anıyor, kahraman gazilerimize acil şifalar diliyorum."
- "Ortak Tarih Komisyonu kuralım"
Geçtiğimiz günlerde ABD Temsilciler Meclisinde sözde Ermeni soykırımına ilişkin bir karar tasarısının kabul edildiğini anımsatan Bilgiç, "Tarihte yaşanan olayları, tek taraflı bir bakış açısıyla ve çarpıtarak gündelik siyasi hesaplara alet edenler ve bu yolla Türkiye’yi cezalandıracağını düşünenler bilmelidirler ki Türkiye bu tür baskılara ve şantajlara boyun eğecek bir ülke değildir."diye konuştu.
TBMM'nin de bu konuyla ilgili tavrını net olarak ortaya koyduğunu ve bunu bir Parlamento Kararına dönüştürdüğünü vurgulayan Bilgiç, "Ben buradan bir kez daha çağrıda bulunarak ilgili tarafları bu konuyu siyasi bir rant yarışına döndürmek yerine, arşivlerin açılması ve 1915’te yaşanan olayların uzmanlar tarafından araştırılacağı bir 'Ortak Tarih Komisyonu' kurulması önerimizi desteklemeye davet ediyorum." çağrısında bulundu.
Bilgiç, ABD Temsilciler Meclisinde alınan kararın Türk milletinin vicdanında ve evrensel hukuk nezdinde bir kıymeti ve meşruiyetinin olmadığını söyledi.
- Meclisin 100. yılı
Meclisin, 15 Temmuz 2016 tarihinde hain FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirilen bir darbe teşebbüsüne maruz kaldığını hatırlatan Bilgiç, bu darbe girişimine karşı Meclisin kararlı bir duruş sergilediğini ve hainlere karşı korkusuzca, örnek direnişiyle ikinci kez "Gazi" unvanını almayı hak ettiğini vurguladı.
"Birlik ve bütünlüğümüzü korumak için canları pahasına sokaklara çıkarak demokrasinin yanında yer alan milletimize, basınımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza, siyasi partilerimize ve milletvekillerimize TBMM adına teşekkür ediyorum." diyen Bilgiç, 15 Temmuz şehitlerini rahmet ve minnetle, gazileri ise şükranla bir kez daha andığını kaydetti.
Tarihi boyunca birçok darbe ve darbe teşebbüsüne maruz kalan Meclisin, milli iradeye her daim sahip çıkarak bugüne kadar dimdik ayakta durduğunu belirten TBMM Başkanı Vekili Bilgiç, "Önümüzdeki sene, tam bir asırlık demokrasi tecrübemizden sonra Meclisimizin 100. yılını hep beraber idrak edeceğiz. Bu vesileyle Meclisimizin 100’üncü yılını, Meclisimize ve tarihimize yaraşır bir şekilde, coşkulu ve geniş katılımlı etkinliklerle kutlayacağız. 100. yıl kutlamaları için bir komite oluşturulması planlanmakta olup oluşturulacak bu komiteyle çeşitli projeler üzerinde çalışmalar yapılacak ve ilgili kurumlarla birlikte icra edilecektir." bilgisini verdi.
Meclisin; millete, devlete, demokrasiye ve bağımsızlığa yönelen her saldırı karşısında milletin ve ülkenin bağımsızlığını korumak, hürriyete sahip çıkmak ve demokrasiyi yaşatmak için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da görevini yapmaya devam edeceğini kaydeden Bilgiç, "Bu süreçte, içeride ve dışarıda karşılaştığımız sorunları aşmak için çalışmalarımızı uyum içinde yürütmemiz gerekmektedir. Bilinmelidir ki bizler, Gazi Meclisin şerefli mensupları olarak tali meselelerde ihtilafa düşsek dahi, milli meselelerde asla düşmeyiz, düşmemeliyiz. Kuşkusuz bu çatı altında zaman zaman fikir ayrılıkları ve tartışmaları yaşıyoruz ve yaşamaya da devam edeceğiz. Bütün bu fikir ayrılıklarını ve tartışmaları, ülkemiz ve halkımız için en doğruya, en faydalıya ulaşmak için ortaya koyduğumuz çabaların bir göstergesi olarak düşünmek gerektiğine inanıyorum. Burada esas olan, müzakere ortamını bozmadan çoğulcu demokrasinin gereğini yerine getirmektir. " dedi.
(Sürecek)
Kaynak:
Bu haber toplam 88 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.