2019 Yılı Bütçesi, Plan ve Bütçe Komisyonunda

TBMM (AA) - AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, "Son yıllarda Türkiye'nin fındık ihracatının düşüşünün önemli sebeplerinden birisi, finansmana erişimin sıkıntılı olması. Eğer bu finansmana erişimdeki zorluklar, hatta neredeyse imkansızlıklar ortadan kaldırılsaydı belki de müdahale edilmeden piyasa kendi yolunu bulacaktı." dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Ticaret Bakanlığının 2019 yılı bütçesinin görüşmeleri devam ediyor.

CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, Türkiye'nin yapısal bir kriz içinde olduğunu söyledi. Türkiye'nin tüketim ekonomisinden üretim ekonomisine dönmesi gerektiğine dikkati çeken Kuşoğlu, "Türkiye, yıllardan beri sadece tüketti. Tüketim mallarıyla ilgili çok fazla ithalat yaptık. Üretim yapmadığımız için sağlam bir ekonomi oluşturamadık. Bu ekonomi anlayışımızı değiştirmeliyiz." ifadelerini kullandı.

Kuşoğlu, Bakanlığın bütçesine ilişkin Sayıştay raporlarında yer alan tespitlere dikkati çekti.

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, zor bir dönemin yaşandığını, vatandaşların yoksullaştığını ve alım gücünün düştüğünü belirterek, "Uzun yıllar, cari açığa dayalı bir büyüme modeli ortaya konuldu." diye konuştu.

Türkiye'nin Ermenistan sınır kapılarının kapalı olduğunu anımsatan Paylan, "Sınır kapısı açık olsa ilişkiler gelişir, insanlar daha çok gelip giderler ve meselelerimiz varsa bunları da çözeriz. Bu anlamda da bir açılıma ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Paylan, "AVM meselesi Türkiye'yi kasıp kavurdu. Tamamen kültürümüze zıt bir anlayış, bütün şehirleri işgal etti. Esnafımızı da yok etti." dedi.

- "Konkordato ilanları sanki otomatiğe bağlanmıştır"

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Sayıştay raporlarında, geçen yıl yer alan birçok konunun yeniden yer aldığını belirterek, "Demek ki Meclis adına denetim yapan Sayıştay dinlenmiyor." ifadesini kullandı.

Son dönemde yaşanan gelişmelerin, ekonomideki sorunları daha da yaygınlaştırdığını ve geleceğe dönük beklentileri tahrip ettiğini dile getiren Kalaycı, ekonomik sıkıntılardan dolayı ticaret ve meslek erbabı ile esnafların ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldığını vurguladı.

Kalaycı, şöyle devam etti:

"Konkordato ilanları, basına yansıdığı kadarıyla son üç ayda önemli ölçüde artmış olup sanki otomatiğe bağlanmıştır. Yine arkası ve önü mutlaka aydınlatılıp, araştırılması gereken fabrika yangınları da büyük soru işaretlerine neden olmaktadır.

Ekonomik teröre, küresel operasyonlara karşı yüreklice mücadele etmiş Türkiye'nin, kasten ve kundaklama yöntemleri ile istihdam meşalesini söndürmek, istikbal yürüyüşünü sekteye uğratmak, bu haliyle fırsatçılık ve simsarlık yapmak rezilliktir, gayri milliliğin karanlık resmidir. Buna hiç kimsenin hakkı yoktur."

Ekonomideki derin yaraları tedavi edip iyileştirmenin, milli bekanın gereği olduğunu belirten Kalaycı, ihracatta çok sevindirici rakamların olduğunu söyledi. Enflasyon rakamlarının pek iç açıcı olmadığına işaret eden Kalaycı, "Son açıklanan rakamları hepimiz değerlendirdik. Belli ki enflasyon canavarı, tekrar kafasını kaldırdı. Ekim ayı enflasyon oranı, son 15 yılın en yüksek rakamıdır." ifadelerini kullandı.

Ekim ayı enflasyonuna ilişkin rakamları paylaşan Kalaycı, enflasyonla mücadele kapsamında firmaların yaptığı yüzde 10'luk fiyat indirimlerinin etkisinin sınırlı olduğunu söyledi.

Kalaycı, kurlardaki gerilemeyle birlikte vergi ve diğer fiyatlardaki indirimlerin, vatandaşın hayatına doğrudan doğruya yansıması gerektiğine işaret etti.

- "Merkez Bankasının bağımsızlığına saygı duyulmalı"

İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz, Sayıştay raporlarının "facia" olduğunu savunarak, "Özellikle Ekonomi Bakanlığı, keyfine göre davranmış. Buralara eğilip, bu işlerin düzeltilmesi gerekir diye düşünüyorum." dedi.

Enflasyonla mücadele konusunda, AK Parti 2002 yılında nasıl davrandıysa aynı noktaya gelindiğini belirterek, "Eğer Türkiye'de enflasyonla mücadelede, özellikle 2013 yılından sonra Merkez Bankasının yaptığına itibar edilseydi ve uyguladığı politikaların altı oyulmayıp, siyasi söylemle bu işler boşa çıkarılmasaydı bugün yüzde 10'un biraz üzerinde enflasyonumuz, onun biraz üzerinde faizimiz olacaktı." görüşünü savundu. Yılmaz, Merkez Bankasının bağımsızlığına saygı duyulması gerektiğine dikkati çekti.

- Fındık ihracatı

AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk ise fındık ihracatına değinerek, "Dünya fındık üretiminin yüzde 70'ine yakın bir hacme sahibiz. Bunun da her yıl yüzde 85'ini ihraç ediyoruz. Yani dünya fındık ihracatının da yüzde 70-75'ini Türkiye elinde bulunduruyor." dedi.

Öztürk Türkiye'nin, son 11 yılda 100'ü aşkın ülkeye ihracat yaptığını ve bundan 20 milyar 221 milyon dolar döviz girdisi elde ettiğini, fındığın, Türkiye'nin toplam ihracat payı içerisinde yüzde 8'lik bir orana sahip olduğunu söyledi. Fındık ihracatına ilişkin istatistikleri paylaşan Öztürk, son yıllarda Türkiye'nin ihracatının arttığını fakat fındık ihracatının düştüğünü kaydetti.

Fındık ticaretiyle iştigal eden bütün kesimlerin finansmana erişiminde sıkıntıları olduğunu ve bunun kısmen son haftalarda giderildiğini ifade eden Öztürk, fiyat düşüşünün ve ihracat gelirinin azalmasının önemli sebeplerinden birisinin de finansmana erişimdeki sıkıntı olduğunu söyledi.

Öztürk, şöyle konuştu:

"Aksi taktirde hükümet fındığa müdahale etmek zorunda kalmazdı. Toprak Mahsulleri Ofisinin piyasa ekonomisi şartlarını da aşarak alım yönünde müdahale etmesi son 10 yılda geliştirilen politikanın dışına çıkmak olmuştu. Hükümet olarak buna mecbur kalınmıştır. Eğer bu finansmana erişimdeki zorluklar, hatta neredeyse imkansızlıklar ortadan kaldırılsaydı belki de müdahale edilmeden piyasa kendi yolunu bulacaktı."