2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Toplantısı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (1)- "Dünya çapında böyle bir bilim adamının 1960 darbesinin ardından İstanbul Üniversitesinden uzaklaştırılması tarihimizin en büyük ayıplarından biridir"- "Hocamızın ülkemizde barındırılmamasının sebebi yürüttüğü çalı
ANKARA (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dünya çapında böyle bir bilim adamının (Fuat Sezgin) 1960 darbesinin ardından İstanbul Üniversitesinden uzaklaştırılması tarihimizin en büyük ayıplarından biridir." dedi.
Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Toplantısı'nda konuşan Erdoğan, salondaki katılımcıların Ramazan-ı Şerif'ini tebrik, toplantıya katılımları için teşekkür etti.
Erdoğan, 1 Temmuz 2018 yılında vefat eden Fuat Sezgin'i rahmet ve saygıyla andı.
Sezgin'in ilim adamlığı konusundaki kararlı duruşuna yakından şahit olduğunu belirten Erdoğan, "Hocamız, aynı zamanda ülkesine ve milletine derin bir muhabbetle bağlıydı. Bu sebeple ömrünün son yıllarında eserlerini, kitaplarını, tüm birikimini ülkemize kazandırmanın, milletimizin istifadesine sunmanın gayreti içinde olmuştur. Eserlerinin büyük bir kısmını ülkemize kazandırdı. Bir diğer kısmı da şu anda mahkemelik. İnşallah o mahkeme de kazanılmak suretiyle onları da ülkemize getireceğiz." diye konuştu.
Gülhane Parkı içindeki Eski Has Ahırlar binası içinde açılan İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesinin yerini, bizzat kendisine gezdirdiklerinde Fuat Sezgin'in belirlediğini anlatan Erdoğan, başbakanlığı döneminde müzenin hazırlığını merhum Sezgin ile birlikte yürüttüklerini aktardı.
- "Eserleri araştırmacıların ve gençlerin hizmetine sunulacak"
Fuat Sezgin'in vefatından sonra müzenin hemen karşısındaki ebedi istirahatgahına defnedildiğini hatırlatan Erdoğan, "Hocamızın eserleri yanında şahsi kütüphanesi başlı başına bir hazine değerindedir. İnşallah bunları da vakıf ve müze bünyesinde en güzel şekilde koruyacak, değerlendirecek, gelecek nesillere aktaracağız. Hocamızın eserlerinden bir set de Cumhurbaşkanlığı Kütüphanemizin en kıymetli bölümü olarak araştırmacılarımızın ve gençlerimizin hizmetine sunulacaktır." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yayınlanan bir genelgeyle 2019 yılını Fuat Sezgin yılının olarak ilan edildiğini, yıl boyunca yapılacak etkinliklerin koordinasyonuyla Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı ile Kırıkkale Üniversitesinin görevlendirildiğini söyledi.
Türkiye'nin yanı sıra Avrupa ve Türk Cumhuriyetlerini de kapsayan geniş coğrafyada yaklaşık 800 etkinliğin gerçekleştirileceğini bildiren Erdoğan, devam eden bu etkinliklerin yıl sonuna kadar süreceğini belirtti.
- "Hocamıza Almanya'nın sahip çıkması boşuna değildi"
Fuat Sezgin'in 94 yıllık hayatının her safhasının paha biçilmez derslerle dolu olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Dünya çapında böyle bir bilim adamının 1960 darbesinin ardından İstanbul Üniversitesinden uzaklaştırılması tarihimizin en büyük ayıplarından biridir. Peki İstanbul Üniversitesinden uzaklaştırılan Fuat Sezgin çalışmalarını nerede devam ettirdi? Almanya'da devam ettirdi. Önce Frankfurt, ardından Goethe Üniversitesi Fuat Hocamızın ilmi çalışmalarına zemin oluşturdu, destek verdi. Bizim kıymetini bilemediğimiz hocamıza Almanya'nın sahip çıkması boşuna değildi. Hocamız İslam bilim ve teknoloji tarihi bakımından eşi bulunmaz eserlerinin önemli bir bölümünü tabii olarak çalışmalarını yürüttüğü ülkenin diliyle yani Almanca olarak yayınlamıştır. Bunun anlamı, bu eserlerin bilim tarihine Alman patentli olarak geçmiş olmasıdır.
Açık konuşmak gerekirse, Hocamızın ülkemizde barındırılmamasının sebebi yürüttüğü çalışmalarının başındaki İslam ifadesidir. Şayet Fuat Hoca, İslam değil de mesela Roma veya Bizans tarihi çalışmış olsaydı, emin olun hayatının sonuna kadar İstanbul Üniversitesinde kalmaya devam ederdi. Sıkıntı, dert burada... İlim insanına sahip çıkmadığınız zaman, işte ona Alman sahip çıkar ve Alman sahip çıktığı zaman da bu eserler Almanca dünyada yerini bulur. Halbuki İslam alimlerinin çalışmaları incelenmeden dünya bilim tarihinin incelenebilmesi de yazılabilmesi de mümkün değildir. Sadece ve sadece yürüttüğü çalışmaların başında İslam ifadesi geçiyor diye Hocamızı bir kalemde silip atanlar, ortaya çıkan dünya çapındaki eserlerin şerefini kendi elleriyle Almanya'ya bağışlamışlardır."
"İlim Çin'de bile olsa arayınız." diyen bir medeniyetin mensupları olarak kendi ilim erbabına, ilmi birikimine sahip çıkılmamış olunmanın sebeplerinin çok iyi düşünülmesi gerektiğini belirten Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından başlayarak, Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı dönemlerinde yürüttüğü çalışmalarda bu anlayışı kendine düstur edinmeye çalıştığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'u dünyanın en gözde ilim ve kültür merkezlerinden biri haline getirmek için her türlü gayreti gösterdiğini, üniversiteleri 81 vilayetin tamamına yayarak, yüksek öğrenime erişimi kolaylaştırdıklarını ve bilim insanlarının önünde geniş bir çalışma alanı oluşturduklarını ifade etti.
Bitlis'teki, Iğdır'daki, Hakkari'deki bir gencin okumak için İstanbul'a gelebilme imkanına sahip olmadığı için okuyamadığına işaret eden Erdoğan, tüm ilmi müesseseleri öğrencilerin ayaklarına götürdüklerini dile getirdi.
Üniversite sayısını 76'dan 206'ya çıkardıklarına dikkati çeken Erdoğan, 81 vilayetin 81'inde de üniversite olduğunun altını çizdi.
Iğdırlı'nın Iğdır Üniversitesinde okuyabildiğini belirten Erdoğan, "Hiçbirini bundan mahrum etmedik. Niye? Eğer ilme sahipseniz, sevdalıysanız, ilmin önünü açacaksınız, ilim adamlarımın önünü açacaksınız. Biz bunu yaptık. Bütün bunları yaparken bir yandan da eski dönemin bakiyesi bağnazlıklarla, kendi medeniyetine ve kültürüne husumeti çağdaşlık zanneden sömürge aydınıyla mücadele ettik. Bu zihniyeti tümüyle ortadan kaldıramamış olsak da bilimsel çalışmaların yelpazesini olabildiği kadar genişlettiğimiz bir gerçektir." değerlendirmesinde bulundu.
(Sürecek)
Kaynak:
Bu haber toplam 100 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.