12. Çalışma Meclisi Toplantısı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (2)- "Küresel ekonomide en sert fırtınaların estiği dönemlerde dahi biz dimdik ayakta durmayı başardık"- "Bugün de maruz kaldığımız tüm ekonomik saldırılara rağmen hedeflerimize doğru yürümeye devam ediyoruz"
ANKARA (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin küresel ekonomide en sert fırtınaların estiği dönemlerde dahi dimdik ayakta durmayı başardığını belirterek, "Bugün de maruz kaldığımız tüm ekonomik saldırılara rağmen hedeflerimize doğru yürümeye devam ediyoruz." dedi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca, ATO Congresium'da düzenlenen 12. Çalışma Meclisi Toplantısı'nda konuşan Erdoğan, kadınların gençlerin ve engellilerin iş gücüne katılımında son 17 yılda, daha önce hiç olmadığı kadar büyük oranlarda gelişme sağlandığını söyledi.
"Küresel ekonomide en sert fırtınaların estiği dönemlerde dahi biz dimdik ayakta durmayı başardık." ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bugün de maruz kaldığımız tüm ekonomik saldırılara rağmen hedeflerimize doğru yürümeye devam ediyoruz. Üretim, büyüme ve istihdam odaklı bir ekonomi programıyla ülkemizi dünyanın en büyük on devletinden biri haline getirmekte kararlıyız. Bunu çalışma hayatımızın tüm taraflarıyla birlikte başaracağız."
Erdoğan, adil ve hakkaniyetli bir çalışma hayatının inşasının da yine birlikte yapılacağını vurgulayarak, "Elbette rızkı veren Allah'tır. Ama buna vesile olanları da asla unutmayacağız. İşverenlerimizi ihmal etmeyeceğiz." ifadesini kullandı.
Girişimcileri desteklemeyi sürdüreceklerinin altını çizen Erdoğan, emeğin, alın terinin, bereketin, gayretin, huzurun yerini hiçbir şeyin tutamayacağı bilinciyle çalışanların yanında yer almaya devam edeceklerini bildirdi.
- "Türkiye 82 milyon vatandaşıyla bir bütündür"
"Her vesileyle tekrarladığım gibi Türkiye 82 milyon vatandaşıyla bir bütündür." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İster işveren olalım, ister çalışan, ister kendi hesabına çalışan olalım, ister evinde oturan. Hepimiz bu büyük çatının altında yaşamaya devam edeceğiz. Ülkemizin gücü her birimizin gücüdür. Ülkemizin zenginliği her birimizin zenginliğidir. Ülkemizin itibari her birimizin itibarıdır. Fert fert verdiğimiz emeklerin toplamı ülkemizin büyüklüğünün ifadesidir. Aynı şekilde fert fert yaptığımız yanlışların toplamı da ülkemizin işini zorlaştırır. Her kim şu ya da bu sebeple ülkesinin aleyhine sonuçlar doğuracak bir işe kalkışırsa bilmelidir ki 82 milyonun her birine zarar vermiştir.
Yine her kim bilgisiyle, kabiliyetiyle, sermayesiyle, çabasıyla ülkeye bir katkıda bulunursa bilmelidir ki 82 milyonun her birine fayda sağlamıştır. Siyaset de yapsak ticaret de yapsak çalışan da olsak meseleye böyle bakmak zorundayız. Bunun için aramızdaki farklılıkları asla husumete dönüştürmemeliyiz. Rekabet daha iyi ve güzele ulaşmak için yapılırsa iyidir. Ama iş karşı tarafı yok etmeye dönerse felakettir."
- "Dayanışmayı da rekabeti de tecrübe etme imkanı buldum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, işçilikten işletmeciliğe, ticarete ve sivil toplum faaliyetinden siyasete kadar hayatın çok farklı alanlarında yer aldığını anlatarak şunları kaydetti:
"Dayanışmayı da rekabeti de tecrübe etme imkanı buldum. Bir başka deyişle yeri geldi işçi oldum, yeri geldi işveren oldum. Neticeten masanın neresinde olursa olayım adaleti, vicdanı, hakkı, hakkaniyeti gözetmeden başarılı olunamayacağını gördüm. Buna ekonomi literatüründe 'sürdürebilirlik' deniliyor. Başarılı olmak yaptığınız işi sürdürülebilir kılmak istiyorsanız bu değerlerden asla şaşmayacaksınız."
- Çalışma hayatı taraflarına tavsiyeler
Çalışma hayatının taraflarına tavsiyelerde bulunan Erdoğan, "Toplumu yaptığı işlere göre sınıflara bölmek, bunların çatışmalarından sonuçlar çıkarmak, oradan ideolojik kuramlara sıçramak gibi hususların bizim dünyamızda bizim medeniyetimizde, bizim kültürümüzde yeri yoktur." dedi.
Bir fabrikada patron ile işçiler aynı iftar sofrasında buluşuyor, camide aynı safta namaza duruyor, mezarlıkta aynı sırada yatıyorlarsa ahlaken orada sınıf ayrımının olamayacağını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Paranın çokluğu azlığı başka bir meseledir. Bunun içinde kabiliyet vardır. Gayret vardır, tevafuk vardır, hepsinden önemlisi nasip vardır. Asıl mesele hayatı paraya göre tasnif etmemektir. Asıl mesele her ne iş yapıyorsan onun en iyisini yapabilme iradesine sahip olmaktır. Asıl mesele helalinden kazanarak kendinin ve ailenin geçimini sağlamaktır. İnşallah şu mübarek günler vesilesiyle Rabbim ülkemize ve milletimize her alanda olduğu gibi çalışma hayatında da bolluk, bereket, esenlik, huzur verir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını 12. Çalışma Meclisi toplantısının 'hayırlara vesile' olmasını temenni ederek bitirdi.
Konuşmasının ardından Erdoğan'a, Bakan Selçuk tarafından günün anısına, tarihte bilinen ilk toplu iş sözleşmesi niteliği taşıyan 1766 tarihli Kütahya Fincancılar Esnafı Anlaşması'nın yer aldığı tabloyu takdim etti.
Daha sonra katılımcılarla aile fotoğrafı çektirildi.
(Bitti)
Kaynak:
Bu haber toplam 81 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.